İstiare Nedir ve Nasıl Yapılır? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir Analiz Bir Siyaset Bilimcisinin Güç İlişkileri Üzerine Düşüncesi Siyaset, en temel anlamıyla iktidarın paylaşılması, güç ilişkilerinin kurulması ve toplumsal düzenin sağlanmasıyla ilgilidir. Bir siyaset bilimcisi olarak, güç dinamikleri üzerine düşündüğümde, dilin ve sembolizmin bu ilişkilere nasıl şekil verdiği konusunda sıkça kafa yoruyorum. Dil, sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda ideolojilerin inşa edildiği, toplumsal normların belirlendiği ve bireylerin politik kimliklerinin şekillendiği bir alandır. İstiare, bu alandaki önemli bir dilsel figürdür. Ancak istiareyi sadece bir edebi teknik olarak değil, toplumsal yapıları, ideolojileri ve güç ilişkilerini şekillendiren bir araç olarak da ele almak…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Bir gün, bir grup arkadaş bir araya geldi ve uzun bir sohbetin ortasında zeka küplerinin zeka gelişimine katkı sağlama potansiyelini tartışmaya başladılar. Bu, benim de ilgimi çeken bir konu oldu ve üzerimde derin bir etkisi kaldı. İnsanların zihinsel gelişim süreçlerini, bu gibi oyuncakların nasıl etkileyebileceğini düşündükçe, bu sorunun ardındaki derinlikleri anlamaya çalıştım. Bu yazımda, zeka küplerinin zeka geliştirmedeki rolünü keşfedeceğiz; hem erkeklerin çözüm odaklı, hem de kadınların ilişkisel bakış açılarıyla… Zeka Küpleri ve Zeka Gelişimi: Erkek ve Kadın Perspektifleri Bir sabah, Ali ve Elif, çocukluk arkadaşları olarak bir kafede buluştular. Ali, analitik bir zihin yapısına sahip, pratik çözümler aramayı seven,…
Yorum Bırakİktisat Anlayışı Ne Demek? Toplumsal Yapılar, Cinsiyet Rolleri ve Kültürel Pratikler Üzerinden Bir Sosyolojik İnceleme “Bir toplumun ekonomik yapısını anlamadan, o toplumun yaşam biçimini, değerlerini ve ilişkilerini tam olarak kavrayamayız. Ekonomi, sadece sayılarla ölçülen bir kavram değil, aynı zamanda insan ilişkilerinin, kültürün ve toplumsal yapının bir yansımasıdır.” Bu sözü bir araştırmacı olarak, toplumsal yapıları, bireylerin etkileşimlerini ve ekonomik anlayışlarını bir arada ele alırken aklımda tutuyorum. İktisat anlayışı, yalnızca maddi değerlerle ilgili bir kavram değildir; toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratikler gibi sosyal faktörler de ekonomik faaliyetlerin biçimlenmesinde önemli bir rol oynar. Peki, iktisat anlayışı ne demek? Bu soruya yanıt…
Yorum Bırakİftar Sofrasında Neler Olmalı? Edebiyatın Işığında Bir İnceleme Kelimelerin gücü, insanlık tarihi boyunca hiç değişmeyen bir tema olmuştur. Her kelime bir hikâyedir; her anlatı bir yolculuktur. Edebiyat, yalnızca sözcüklerle bir dünyayı kurmakla kalmaz, aynı zamanda bizleri derin düşüncelere, içsel keşiflere yönlendirir. İftar sofraları da tam bu noktada, kelimelerin gücüne ve anlatıların dönüştürücü etkisine dair bizlere çok şey sunar. Tıpkı bir romanın başlangıç cümlesi gibi, bir iftar sofrası da bizlere bir başlangıç, bir kavuşma ve bir ritüel vaadeder. Peki, bir iftar sofrasında neler olmalı? Edebiyatın derinliklerinden çıkarak, her öğe kendi anlamını bulur; ve her yemek, bir öykünün karakteri gibi, sofrada kendi…
Yorum BırakKüreselleşme: Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Üzerindeki Etkileri Bir Toplumun Geleceği: Empati ve Çözüm Arayışı Küreselleşme, dünya çapındaki etkileşimlerin artışıyla şekillenen bir süreçtir. Bu süreç, ticaretin, kültürün, bilgilerin ve insanların sınırları aşarak birbirine daha yakın hale gelmesini sağlar. Ancak bu yakınlaşmanın toplumsal yapılar üzerindeki etkileri karmaşık ve çok boyutludur. Toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi kavramlarla ele alındığında, küreselleşmenin sunduğu fırsatlar ve yarattığı zorluklar arasında denge kurmak, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda insani bir sorumluluk haline gelir. Kadınlar genellikle küreselleşmeye empati odaklı yaklaşırken, erkekler çözüm odaklı ve analitik bir bakış açısına sahip olurlar. Bu farklı bakış açıları, toplumun…
Yorum BırakTürkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak: Eserin Sahibi Kimdir? Geçmişi anlamaya çalışırken, bazen bir toplumun kimliğinin evrimi, derin bir tarihsel süreçtir. Tarihçi gözlemiyle bakıldığında, bu evrim yalnızca askeri fetihler, siyasi değişimler ya da kültürel etkileşimlerle sınırlı kalmaz; aynı zamanda bu süreçteki düşünsel akımlar, bireylerin zihninde ve toplumlarda iz bırakan eserler aracılığıyla da kendini gösterir. Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak adlı eser, işte böyle bir dönemin yansımasıdır. Peki, bu eserin sahibi kimdir? Bu yazıda, eserin arka planını inceleyecek, tarihsel bağlamda Türk toplumunun dönüşümüne ışık tutacak ve bugünün toplumsal yapısına nasıl bir etki bıraktığını sorgulayacağız. Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak: Dönemin Sosyo-Kültürel Evrimi Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak adlı eser, modern…
Yorum BırakTüremiş Sözcükler Nelerdir? Antropolojik Bir Perspektiften İnceleme Bir antropolog olarak, insanlık tarihini ve kültürel çeşitliliği her geçen gün daha derinlemesine keşfetmeye çalışırken, dilin toplumlar arasındaki farkları ve benzerlikleri nasıl yansıttığını görmek her zaman ilgimi çekmiştir. Dil, bir topluluğun kimliğini şekillendirirken aynı zamanda onun ritüellerini, sembollerini ve sosyal yapısını da içerir. Bugün, “türemiş sözcükler” kavramını, toplumsal yapılar, ritüeller ve kültürel kimlikler çerçevesinde inceleyecek ve dilin bu dinamikleri nasıl taşıdığını keşfedeceğiz. Türemiş Sözcük Nedir? Temel Bir Tanım Dil, insanların düşüncelerini, değerlerini ve dünya görüşlerini ifade etme biçimidir. Her kelime, bir toplumun tarihinden, inanç sistemlerinden ve günlük pratiklerinden izler taşır. Türkçede türemiş sözcükler,…
Yorum BırakKüheylan Nasıl Yazılır? – Bir Kelimenin Peşinden Giden Hikâye Bir sabah, yazma masamın başında otururken aklıma bir şey takıldı. Hızlıca bilgisayarımı açıp “Küheylan nasıl yazılır?” diye sordum. Ama bu soruyu sormak o kadar basit değilmiş meğerse. Çünkü bu soru sadece bir kelimenin doğru yazılışıyla ilgili değildi; çok daha derin bir anlamı vardı. Hadi, gelin size bunu anlatayım. — Bir zamanlar, uzak bir köyde, birbirinden farklı iki insan yaşardı: Yılmaz ve Zeynep. Yılmaz, her şeyin bir çözümü olduğuna inanan, her durumda stratejik düşünen bir adamdı. Zeynep ise insanları anlamaya çalışan, onların hislerine değer veren, ilişkiler üzerine düşünen bir kadındı. Bir gün,…
Yorum BırakAntropoloji Nasıl Bir Meslek? Antropoloji, birçok kişi için egzotik, derin ve entelektüel bir meslek gibi görünebilir. Ancak bu meslek, yalnızca romantik bir keşif yolculuğundan ibaret değildir. Gerçek dünya, antropolojinin sağladığı teorik ve pratik bilgileri çoğu zaman gerçekçi bir şekilde karşılamaz. Bu yazıda, antropolojiyi “altın çağ”ında görmek yerine, bu mesleğin perde arkasını cesurca ele alacağım. Antropolojinin Parlak Görünümü ve Gölgesi Antropoloji, kültürlerin, geleneklerin ve toplumların derinliklerine inme vaadiyle insanları cezbetse de, her zaman parlak bir tablo sunmaz. Toplumların iç yüzüne inmeye çalışan bir antropolog, bazen büyük zorluklarla karşılaşır. Bu zorluklar sadece sahadaki gözlemlerle sınırlı değildir; aynı zamanda toplumların karşılaştığı zorluklar, antropologların…
Yorum BırakModern İslamcılık ve Ekonomi: Seçimler, Sınırlılıklar ve Toplumsal Refah Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları Üzerine Düşünmek Bir ekonomist olarak, her kararın belirli kaynakları kullanma ve sınırlılıklarla başa çıkma zorunluluğu taşıdığına inanıyorum. Her seçim, başka bir seçimden vazgeçmeyi gerektirir ve bu süreç, toplumsal düzeyde birçok sonucu beraberinde getirir. Modern İslamcılık, hem bireysel kararlar hem de toplumsal yapılar açısından, sınırlı kaynakların nasıl dağıtılacağı ve hangi değerlerin ekonomi politikalarını şekillendireceği soruları üzerinden okunabilir. Bu bağlamda, ekonomik bir analiz perspektifinden Modern İslamcılığı anlamak, yalnızca dini bir akımın ötesinde, toplumsal ve ekonomik düzenin şekillendirilmesindeki rolünü de gözler önüne serer. Modern İslamcılığın Ekonomik Çerçevesi Modern İslamcılığın…
Yorum Bırak